1. 30 daireli, iki dükkanlı bir binada oturuyorum. Kiracı olup yöneticiliği elden bırakmak istemeyen yönetici hanım; yardımcılarıyla birlikte, toplantıda karar alınmaksızın, araç park yerini çizgilerle ayırarak, kur'a yoluyla her daire için bir park yeri belirletti. Bazı dairelerin birden fazla aracı var ve bizim gibi aracı olmayan kat maliklerinden müsaade almak kaydıyla, ikinci/üçüncü araçlarını koymaya kalktılar. Yasal mıdır? Bu takdirde, benim de kendi yerimi kullandırmama gibi bir hakkım var mıdır? (Daha önce aynı hususta bir kat mailik sorun çıkarmış ve daire plakalarını sökmüştü)Karardan rahatsız olan malikler de var, bir tanesi ikaz dilekçesi gönderdi.
a) Yönetim kurulu kendi arasında karar alabilir mi? b)Hangi durumlarda?
2. Yönetici hanım, bütün giderleri tarafımızdan karşılanmak suretiyle yönetim yapıyor; ancak, bu hususta herhangi bir resmi kayıt yok. Vergiye tabii midir? Tabi ise, kat malikleri olarak herhangi bir belge istenmesi gerekir mi? Ödemesine ilişkin resmi bir kayıt ibra etmesi için, karar defterine paraf düşülebilir mi? Yetmiyormuş gibi, denetçilerden canını istediğine hesapları gösteriyor, istemediğine göstermiyor. Sürekli tartışma oluyor. Denetçilerin ne yaptığını bilmiyoruz. Bu seneki denetçiyle sürekli tartışma içindeler. Her sene toplantıda bu husus dile getirildiği halde, bir-iki kişi dışında tepki gösteren yok. Ne yapılabilir?
3. sık sık görevlerini aksatmakta olup; 15 senedir ödemesini yapmayan, aksatan bir kat maliki hakkında bir türlü kanuni işlem yapmamakta direniyor. Buna itiraz eden çok sayıda daire olmasına rağmen, yöneticilik yapacak başka kimse olmaması gerekçesiyle, ses çıkarmıyorlar; iki daire de aidat ve yakıt giderini misilleme maksadıyla, kasten ödemiyor.
Şahsi mesele olmaktan öte, son derece ters davranışları var; soru sorana, eleştirene kızıyor. "Ne yani, kuaförün önünü mü şenlendireceğim şimdi?", "Ağaç düşmanı", "Yönetici istediğiyle çalışmakta serbesttir", "Ben zaten agresif mizaçlıyım", Sen kime benzemişsin?", "O zaten delinin biri", "Sen de bir .... bilmiyorsun", O kadar aptalca sorular soruyor ki!", "Defol!", Geberesice" bunlardan sadece birkaçı. Mesela, apartmanımız için alınan mantolama kararının ardından, yönetim kurulu kendi arasında bir karar alarak, normal görevlerini bile yerine getirmeyen bina görevlisine 1 aylığına gece bekçiliği görevi verdi. Görevli, bütün gece binanın lokanta tarafını gözetlemediği gibi; bildirmek için yöneticiye tlf. açtığımda, "Gece vakti beni niye rahatsız ediyorsun?" diyerek, her zamanki tavrıyla cvp. verdi. Onca ikaza rağmen, iskeleleri binanın en uzak kısmından gözetlemeye devam ettiğini, hırsız korkusundan uyuyamadığımızı izah ettim. Bekçilik görevine zorla talip olduğunu, kendisinin haberi olmadığını söylüyor- ki, ustabaşı tamamen tersini söylemekte- İşi tartışmaya vardırıyor. Apartman görevlisi ve ailesinin kaba ve haddi aşan davranışlarına ilişkin kendisini resmi olarak ihtar etmiş ve olağanüstü toplantı istemiştim. Talebim, -sözde- tek kişi olduğum gerekçesiyle kabul edilmedi., halbuki, söz konusu şikayetler, bazı daire sakinleri tarafından müteaddit defalar gündeme getirilmiş ve olağanüstü toplantı istenmişti.
Söz konusu Görevli; emeklilik süresi dolduğu, aynı zamanda da sergilediği küstah ve hakaretamiz tavırlarından ötürü 2009 yılında emekli edilmesine ve kendisine tanınan 6 aylık tahliye sürecine rağmen, binayı tahliye etmedi ve 3 senedir de emekli vaziyette çalışmaya devam ediyor(ettiriliyor); çünkü, bir sonraki genel kurul kararını bekledi (bekletildi) ve % 51'lik oy oranıyla görevine devam ettiriliyor. Üstelik, alınan kararla masraflarının % 50'sini değil, tamamını malikler ödemeye devam etmekteler. Toplantıda bazı malikler tarafından dile getirilmesine rağmen, "hayır, tamamı ödenecek" dendi ve kabul de gördü. İnsanların çoğu kanunu bilmiyorlar ve dinlemeye de tahammülleri yok. Halbuki, söz konusu şikayetler senelerdir mevcut bir kaç kez de bu hususta olağanüstü toplantı talebinde bulunulmuştu. Adam, kendisini şikayet ettiğim için sürekli kulis yaparak beni çekiştirmekte -yöneticinin kendisinden haber aldım- Üstelik, hakkımdaki ciddi hakaretlerini de yine söz konusu kişiden duymaktayım.
Emekli edilme kararının ardından, çalıştırılması yönünde tekrar karar alınması mümkün müdür? Dava konusu olabilir mi? Zaman aşımı söz konusu mudur?
4. Söz konusu şahıs ve yönetim kurulunun görevlerini yerine getirmekle kalmayıp, ona buna hakaret edip dedikodu yaptığını, görevliye keyfi olarak bekçilik görevi verildiği, bir yıldır aidat toplamaya gelmediği halde, sürekli olarak geldiğini söyleyerek inkar yoluna gittiğini bildiren noter tasdikli olmayan bir yazıyı yönetime sunsam -görevlinin görevlerini kasti olarak yerine getirmediğine, inkar ve dedikodu yoluna gittiğini ihtar eden noter tasdikli bir ihtarname zaten mevcut elimde- kanuni yaptırım gerekçesi olabilir mi? Nasıl ispatlayacağım?
5.Binamızın yönetim planı bulunmuyor; zira, sadece iskanı var ve tapusu irtifaklı.
Bu durumda alınan kararlar geçerli midir? İtiraz süresi ne kadardır? İmzalamama hakkımız var mıdır?
6. Bir de, oylamalarda vekil oylar nasıl kullanılır? Bir kişi kaç kişinin vekaletini alabilir, oy kullanımı ve sayımı ne şekilde yapılmalıdır?
Teşekkürler...