BORÇLAR KANUNU VEKALET AKDİ HÜKÜMLERİ : MADDE 386-403
BORÇLAR KANUNU
Kanun Numarası : 818
Kabul Tarihi : 22/4/1926
Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 29/4/1926 Sayı: 359
Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 7 Sayfa: 762
ON ÜÇÜNCÜ BAP
Alelıtlak vekalet
BİRİNCİ FASIL
Vekalet
(A) TARİFİ
Madde 386 - Vekalet, bir akittirki onunla vekil, mukavele dairesinde
kendisine tahmil olunan işin idaresini veya takabbül eylediği hizmetin ifasını
iltizam eyler.
Diğer akitler hakkındaki kanuni hükümlere tabi olmayan işlerde dahi,
vekalet hükümleri cari olur.
Mukavele veya teamül varsa vekil, ücrete müstahak olur.
(B) TEŞEKKÜLÜ
Madde 387 - Vekilin tevdi edilen işi idare hususunda resmi bir sıfatı
varsa veya işin icrası mesleğinin icabından ise yahut bu gibi işleri kabul
edeceğini ilan etmiş ise vekalet, vekil tarafından derhal reddedilmedikçe kabul
edilmiş sayılır.
(C) HÜKÜMLERİ
I- Vekaletin şümulü:
Madde 388 - Vekalet akdinin şumulü mukavele ile sarahaten tesbit
edilmemiş ise, taallük eylediği işin mahiyetine göre tayin edilir.
Vekalet, vekilin takabbül eylediği işin yapılması için icabeden hukuki
tasarrufları ifa salahiyetini şamildir.
Hususi bir salahiyeti haiz olmadıkça vekil, dava ikame edemez, sulh olamaz,
tahkim edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, hibe edemez, bir gayrimenkulü
temlik veya bir hak ile takyit edemez.
II - Vekilin borçları:
1 - Talimat dairesinde vekaleti ifa
Madde 389 - Vekil, müvekkılinin sarih olan talimatına muhalefet edemez.
Ancak hal icabına göre müvekkilden mezuniyet istihsaline imkan olmamakla bera-
ber şayet imkan olupta istizan olunsa idi müvekkilin muvafakat edeceği derkar bulunan hususlarda, inhiraf edebilir. Bundan maada hallerde vekil aldığı
talimata müvekkilinin aleyhine olarak muhalefet ederse, bundan mütevellit
zararı deruhte etmedikçe,müvekkilünbih ifa edilmiş olmaz.
2 - Hüsü suretle ifa mükellefiyeti
a) Umumiyet itibariyle
Madde 390 - Vekilin mesuliyeti, umumi surette işçinin mesuliyetine ait
hükümlere tabidir.
Vekil, müvekkile karşı vekaleti iyi bir suretle ifa ile mükelleftir.
Vekil, başkasını tevkile mezun veya hal icabına göre mecbur olmadıkça
veya adet başkasını kendi yerine ikameye müsait bulunmadıkça müvekkilünbihi
kendisi yapmağa mecburdur.
b) İşi bir üçüncü şahsa yaptırmak halinde
Madde 391- Vekil, salahiyeti haricinde başkasını tevkil ettikte onun
fiilinden kendi yapmış gibi mesuldür.
Vekil, başkasını tevkile salahiyettar olduğu takdirde, yalnız
salahiyetini kullanırken ve talimat verirken tekayyüt ve ihtimam göstermekle mükelleftir.
Her iki surette vekilin kendi yerine ikame ettiği şahsa karşı haiz olduğu
bütün hakları müvekkil, doğrudan doğruya o şahsa karşı dermeyan edebilir.
3 - Hesap verme
Madde 392 - Vekil,müvekkilin talebi üzerine yapmış olduğu işin hesabını
vermeğe ve bu cihetten dolayı her ne nam ile olursa olsun almış olduğu şeyi
müvekkile tediyeye mecburdur.
Vekil zimmetinde kalan paranın faizini de vermeğe mecburdur.
4 - Vekilin iktisabettiği hakların müvekkiline intikali
Madde 393 - Müvekkil vekiline karşı olan muhtelif borçlarını ifa edince,
vekilin kendi namına ve müvekkili hesabına üçüncü şahıstaki alacağı,
müvekkilin olur.
Vekilin iflası halinde müvekkil, bu hakkını masaya karşıda iddia edebilir.
Vekilin iflası müvekkil, vekilin kendi namına ve müvekkili hesabına
iktisap eylemiş olduğu menkul eşya hakkında dahi istihkak iddiasında bulunabi-
lir.Vekilin haiz olduğu hapis hakkını, masa dahi haizdir.
III- Müvekkilin borçları:
Madde 394- Vekilin usulü dairesinde müvekkilünbihi ifa için yaptığı
masrafı ve verdiği avansları, müvekkilin,faiziyle beraber vermesi ve vekilin
deruhte eylediği borçlardan onu kurtarması lazımdır.
Vekil, vekaleti ifa dolayısiyle uğramış olduğu zarar ve ziyanın
tazminini müvekkilinden isteyebilir. Meğerki müvekkil bu hususta kendisinin
su'nu taksiri olmadığını ispat eyleye.
IV - Birden ziyade müvekkillerin mesuliyetleri:
Madde 395 - Bir kimseyi birlikte tevkil eden müteaddit kimseler, vekile
karşı müteselsilen mesul olurlar.
Müteaddit kimseler, vekaleti birlikte kabul etmişler ise müvekkilünbihi
yapmakla müteselsilen mesuldurlar ve kendi sıfatlarını başkasına devre
salahiyettar olmadıkça müvekkili yalnız birlikte yaptıkları tasarrufla ilzam
edebilirler.
D) VEKALETiN HİTAMI
I - Sebepleri :
1 - İstifa, azil
Madde 396 - Vekaletten azil ve ondan istifa her zaman caizdir.
Şu kadarki münasip olmayan bir zamanda vekaletten azil veya ondan istifa
eden kimse diğerinin zararını zamin olur.
2 - Ölüm , ehliyetsizlik, iflas
Madde 397- Hilafı mukaveleden veya işin mahiyetinden anlaşılmadıkça veka-
let, gerek vekilin gerek müvekkilin ölümüyle ve ehliyetinin zavali veya iflası
ile nihayet bulur.
Şu kadarki vekaletin nihayet bulması müvekkilin menfaatlerini tehlikeye
koyuyorsa müvekkil veya mirasçısı veya mümessili bizzat işlerini görebilecek
hale gelinceye kadar vekil veya mirasçısı veya mümessili vekaleti ifaya devam
ile mükelleftirler.
II - Hitamın hükümleri:
Madde 398 - Vekilin vekaletinin nihayet bulduğuna ıttıla peyda
eylemeden evvel yaptığı işlerden müvekkil veya mirasçıları, vekalet baki imiş
gibi mesuldür.
İKİNCİ FASIL
İtibar mektubu ve itibar emri
(A) İTİBAR MEKTUBU
Madde 399- İtibar mektubu, vekalet ve havale hükümlerine tabi olup onunla
mürselünileyhe azami bir had tayinine hacet olmaksızın talep edeceği miktarda,
nakit ve emsali bir şeyin muayyen bir kimseye teslimi emrolunur.
Verilecek şeyin azami haddi tayin edilmediği takdirde itibar verilen kimse
aşikar surette akitlerin vaziyetleri ile mütenasip olmayacak derecede fazla
bir miktar talebinde bulunursa mürselünileyh mektup sahibine haber vermeğe
ve cevap alıncaya kadar tediyeyi tehir etmeğe mecburdur.
İtibar mektubunun tazammun ettiği vekalet ile mürselünileyhin mülzem olma-
sı, muayyen bir meblağ için kabul etmiş olmasına mütevakkıftır.
(B) İTİBAR EMRİ
I - Tarifi ve Şekli :
Madde 400- Bir kimse,kendi nam ve hesabına ve amirin mesuliyeti altında bir
üçüncü şahsa itibar vermek veya itibari tecdit etmek için emir almış ve kabul
etmiş ise, memur vekaletini tecavüz etmedikçe amir, itibar edilen borçtan
dolayı kefil gibi mesul olur.
Şu kadar ki tahriri emir olmadıkça amir, mesul olmaz.
II- İtibar verilen kimsenin ehliyetsizliği:
Madde 401 - Amir, itibar verilen kimsenin borç iltizamına ehliyetsizliğini
dermeyan ile memura karşı mesuliyetten kurtulamaz.
III - Memurun kendi kendine mühlet vermesi:
Madde 402 - Memur, itibar verilen kimseye kendi kendine mühlet verir veya
amirin talimatına muhalefet ederse, amir mesuliyetten beri olur.
IV - İki tarafın hakları ve borçları:
Madde 403 - Amirin ve kendisine itibar verilen kimsenin hak ve borçlarında
kefile ve asıl borçluya müteallik hükümler caridir.
Linkback:
BORÇLAR KANUNU VEKALET AKDİ HÜKÜMLERİ : MADDE 386-403