BORÇLAR KANUNU KİRA AKDİ HÜKÜMLERİ : MADDE 248-269
BORÇLAR KANUNU
Kanun Numarası : 818
Kabul Tarihi : 22/4/1926
Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 29/4/1926 Sayı: 359
Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 7 Sayfa: 762
SEKİZİNCİ BAP
İcar
BİRİNCİ FASIL
Adi icar
(A) TARİFİ:
Madde 248 - Adi icar, bir akittirki mucir onunla, müstecire ücret mukabilin-
de bir şeyin kullanılmasını terk etmeği iltizam eder.
(B) MUCİRİN VAZİFELERİ :
I - Mecurun teslimi :
1 - Kullanılmağa salih bir halde
Madde 249 - Mucir, mecuru akitten maksut olan kullanmağa salih bir halde
müstecire teslim etmek ve icar müddeti zarfında bu halde bulundurmak ile mü-
kelleftir.
Mecur, akitten maksut olan kullanmak mümkün olmıyacak yahut intifa ehemmi-
yetli suretle azalacak bir halde teslim olunursa müstecir akdi feshe yahut
ücretten münasip bir miktarın tenzilini istemeğe salahiyettardır.
Eğer ayıp, müstecirin yahut kendisiyle birlikte yaşayan kimselerin yahut
işçilerin sıhhati için ciddi bir tehlike teşkil etmekte ise; mucir, bu tehlikeye
akdi yaparken vakıf olmuş veya fesih hakkından feragat etmiş olsa bile yine
icarı feshedebilir.
2 - Bilahara akde muhalif hal hudusü
Madde 250 - Mecur, icare müddeti zarfında müstecirin bir kusuru olmaksızın
akitten maksut olan kullanılmak mümkün olmıyacak veya ehemmiyetli surette aza-
lacak bir hale düştüğü takdirde, müstecir, ücretten mütenasip bir miktarın ten-
zilini talep edebileceği gibi; ayıp münasip bir müddet zarfında bertaraf edil-
mezse, akdi dahi feshedebilir.
Mucir, kendisinin bir kusuru olmadığını ispat edemez ise tazminat ile mükel-
lef olur.
3 - Ayıp halinde muamele
Madde 251 - Mecur, icare müddeti zarfında zaruri tamirata muhtaç olduğu
takdirde; müstecir, hakkına halel gelmemek şartiyle bu tamiratın icrasına
müsaade etmeğe mecburdur.
İntifa başladığı zaman mevcut yahut intifa esnasında hadis olupta külfeti
kendine ait olmayan ve mucire yapılan ihbar üzerine münasip bir mehil zarfın-
da bertaraf edilmiyen ufak tefek ayıpları, müstecir, mucir hesabına izale ede-
bilir.
4 - Kullanmanın mümkün olamaması
Madde 252 - Müstecir, kendi kusurundan yahut şahsında hadis olan mücbir
bir sebebten dolayı mecuru kullanamadığı yahut mahdut surette kullandığı tak-
dirde mucir, mecuru akit dairesinde kullanmağa hazır bulundurmuş oldukça;
müstecir, kiranın tamamını vermekle mükellef olur.
Bu takdirde mucir, sarfıyattan tasarruf eylediği miktarı ve mecurun diğer
suretle kullanılmasından elde ettiği menfaatleri kiraya mahsup etmeğe mecburdur.
Mucip akdin icrasını tahammül edilmez bir hale getiren sebepler hudusünde,
iki tarafın akdi feshetmek hakları mahfuzdur.
II - Üçüncü şahsın iddasına karşı mesuliyet :
1 - Teminat
Madde 253 - Üçüncü bir şahıs, mecur üzerinde müstecirin haklariyle telifi
kabil olmayacak bir iddiade bulunduğu takdirde; mucir, müstecirin ihbarı üzeri-
ne muhasamayı deruhte ve müstecirin akit mucibince mecurdan intifaına halel
gelmiş ise tazminat itasiyle mükellef olur.
2 - Beyi ile icarın infisahı
Madde 254 - İcarın akdinden sonra, mecur, mucir tarafından ahara temlik
yahut icraen takibat veya iflas tariki ile kendisinden nezedildiği takdirde;
müstecir, mecurun ahiren maliki olan üçüncü şahıstan ancak kabulü şarti ile
icarenin devamını ve mucirden akdi icra yahut tazminat ita etmesini isteyebilir.
Bununla beraber icar edilen şey bir gayrimenkul olduğu takdirde, akit
daha evvel feshe müsait olmadıkça kanunen ihbar caiz olan miada kadar üçüncü
şahıs, icara riayet etmekle mükellef tutulur ve feshi ihbar etmediği takdirde
akdi kabul etmiş addolunur.
Ammenin menfaati için istimlake dair olan hususi hükümler mahfuzdur.
3 - Tapu siciline şerh
Madde 255 - Bir gayrimenkulün icarında akdin tapu siciline şerh verilmesini
iki taraf mukavele edebilirler.
Bu şerh, sonraki maliklere müstecirin icar akdi dairesinde gayrimenkulden
intifaına müsaade etmek mecburiyetini tahmil eder.
(C) MÜSTECİRİN BORÇLARI:
I - Borca muvafık surette tekayyüt:
Madde 256 - Müstecir mecuru kullanırken tam bir ihtimam dairesinde hareket
ve apartman icarında bina dahilinde oturanlara karşı icabeden vazifeleri ifa ile
mükelleftir.
Müstecir vukubulan ihtara rağmen bu mükellefiyete daimi surette muhalefet
eder yahut açıktan açığa fena kullanarak mecura daimi bir zarar iras eylerse
mucir tazminat ile birlikte icar akdinin hemen feshini talep edebilir.
Mecurda, icrası mucire ait tamirata lüzum hasıl olduğu yahut üçüncü bir
şahıs mecur üzerinde bir hak iddia ettiği takdirde; müstecir, keyfiyeti hemen
mucire ihbar etmekle mükelleftir. Aksi takdirde zarardan mesul olur.
II - Kiranın tediyesi:
Madde 257 - Müstecir kirayı akit ile yahut mahalli adet ile muayyen olan
zamanda tediyeye mecburdur.
Böyle muayyen bir zaman bulunmadığı takdirde, icar altı aylık yahut senelik
ise her altı ayın mürurunda ve daha az bir müddet için ise beher ayın mürurundan
sonra nihayet icar müddetinin hitamında verilmek lazımdır.
(D) MÜKELLEFİYET VE VERGİLERİ VE TAMİRİ TAHAMMÜL:
Madde 258 - Mecurun mükellefiyeti ve vergileri mucire aittir.
Mecurun alelade kullanılması için muktazi tathir ve ıslah masrafı müstecire
ve tamir mucire aittir. Bu hususta mahalli adete bakılır.
(H) MÜSTECİRİN MÜSTECİRİ:
Madde 259 - Müstecir, mucire zarar verecek bir tebeddülü mucip olmamak
şartiyle, mecuru tamamen yahut kısmen ahara icar yahut icarı bir üçüncü
şahsa ferağ edebilir.
İkinci müstecir, birinci müstecire müsaade edilenden başka bir tarzda
kullandığı takdirde; birinci müstecir, bundan dolayı mucire karşı mesul olur.
Mucir, ikinci müsteciri bu hususa riayet ettirmeğe selahiyettardır.
(V) HİTAM:
I - Müstecirin temerrüdü :
Madde 260 - Müstecir icar müddetinin hitamından evvel muacceliyet kesp eden
kiraları tediye etmemiş bulunursa, mucir altı ay veya daha fazla müddetli icar-
larda otuz günlük ve daha az müddetli icarlarda altı günlük bir mehil tayin
ederek birikmiş olan kira bu müddet zarfında verilmediği takdirde mehlin hita-
mında akdi feshedeceğini müstecire ihtar edebilir.
Bu mehil, ihtarın müstecire tebliğ edildiği günden itibaren başlar.
Bu mehlin tenkisine yahut tediyeden teahhür halinde akdin hemen
feshedilebileceğine dair yapılan mukaveleler batıldır.
II - Müstecirin iflası:
Madde 261 - -Müstecir iflas eder ve birikmiş ve işliyecek kiralar için
münasip bir müddet zarfında teminat da verilmezse mucir, icarı feshe salahiyet-
tardır.
III - Feshin ihbarı:
Madde 262 - İcar için ne sarih ne de zımmi bir müddet tayin edilmemiş
olursa, gerek müstecir gerek mucir, ihbar suretiyle akdi feshedebilir.
Akitte, hilafına bir hüküm tayin edilmemiş ise, iki taraftan her biri
aşağıdaki kaideler dairesinde feshi ihbar edebilir:
1 - Mefruş olmayan apartmanlar, yazıhane, tezgah, dükkan, mağaza, mahzen,
samanlık, ahır, ve bu gibi mahaller ancak mahalli adetince muayyen en yakın
vakit için ve böyle bir adetin fıkdanı halinde altı aylık bir müddetin hitamı
için ve her iki halde üç ay evvel yapılması lazım gelen bir ihbar ile.
2 - Mefruş apartmanlar yahut müstakil odalar yahut süknaya mahsus mefruşat
ancak bir aylık müddetin hitamı için ve iki hafta evvel yapılması lazım gelen
bir ihbar ile.
3 - Diğer menkul şeyler her istenilen zaman için ve üç gün evvel yapılması
lazım gelen bir ihbar ile.
IV - Süküt ile tecdit:
Madde 263 - İcar, muayyen bir müddetle akdedilip te bu müddetin hitamında
mucirin malümatı ile ve muhalefeti olmaksızın mecurun kullanılmasına devam
olunduğu yahut mukavelede fesih hakkında gösterilen ihbarı iki taraftan hiç biri
yapmadığı takdirde, hilafına mukavele yok ise akit, gayri muayyen bir müddet
için tecdit edilmiş sayılır.
V - Fesih:
1 - Mühim sebeplerden dolayı
Madde 264 - Muayyen bir müddetle aktedilen gayrimenkul icarında, mucip
akdin icrasını tahammül edilmez bir hale getiren sebepler hudusünde; iki
taraftan her biri, diğerine tam bir tazminat vermek ve kanuni mehillere riayet
etmek şartiyle ve icar müddetinin hitamından evvel feshi ihbar edebilir.
İcar bir sene veya daha uzun bir müddet için akdedilmiş ise, mucir veya
müstecire verilecek tazminat altı aylık bedeli icardan az olamaz.
Müstecir kendisine tazminat verilmedikçe mecuru terke icbar olunamaz.
2 - Müstecirin ölümü
Madde 265 - Müstecirin vefatı halinde gerek mirasçıları gerek mucir, bir
sene veya daha uzun müddetli icarlarda kanuni mehillere riayet şartiyle, en
yakın vakit için tazminat vermeksizin akdin feshini ihbar edebilirler.
VI - Mecurun iadesi:
Madde 266 - Müstecir, mecuru ne halde tesellüm etmiş ise icarın hitamında
o halde ve mahalli adete tevfikan geri vermekle mükelleftir.
Müstecir, akit mucibince etmiş olduğu intifa sebebiyle husule gelen eskilik
yahut değişiklikten mesul değildir.
Müstecirin mecuru iyi bir halde tesellüm etmiş olduğu, asıldır.
Z) MUCİRİN HAPİS HAKKI:
I - Şümulü:
Madde 267 - Bir gayrimenkulün muciri, nihayet geçmiş bir senelik ve cereyan
etmekte olan altı aylık kiranın temini için mecurun tefrişatına ve tezyinatına
ve ondan intifaı temine mahsus olup mecur dahilinde bulunan menkul eşya üzerinde
hapis hakkını haizdir.
Mucirin hapis hakkı, ikinci müstecirin birinci müstecire karşı borcu olan
miktar nispetinde ikinci müstecir tarafından mecur dahiline getirilen eşyaya da
şamildir.
Müstecirin dayinleri tarafından haczedilmesi caiz olmayan eşya üzerinde
mucirin, hapis hakkı yoktur.
II - Üçüncü şahıslara ait eşyada:
Madde 268 - Müstecire ait olmadığını, mucirin bildiği veya bilmesi iktiza
ettiği eşya ile çalınmış veya zayi olmuş yahut başka suretle zilyedin elinden
zaptolunmuş şeyler üzerindeki üçüncü şahsın hakları, mucirin hapis hakkına karşı
dahi mahfuzdur.
Mucir, müstecir tarafından getirilen eşyanın ona ait olmadığını icarin deva-
mı esnasında öğrenip te en yakın vakit için akdin feshini ihbar etmez ise bu
şeyler üzerindeki hapis hakkı sakıt olur.
III - Nasıl dermeyan edileceği:
Madde 269 - Müstecir mecurdan çıkmak yahut mecur dahilinde bulunan şeyleri
alup götürmek teşebbüsünde bulunduğu takdirde; mucir, hapis hakkına istinaden
kiraların teminine muktazi miktarda eşyayı,Sulh Hakimi marifetiyle hapsedebilir.
Bu eşya, gizlice yahut cebir ile nakledildikleri surette; götürüldükleri
tarihten itibaren on gün içinde polis kuvveti ile yeniden mecure iade olunabillirler.
Linkback:
BORÇLAR KANUNU KİRA AKDİ HÜKÜMLERİ : MADDE 248-269