Ayten Hanım Sakın yanlış anlaşılmasın.
Bu bölümde açıkladığımız ana tema Kat Mülkiyeti Kanununa tabi binalarda ortak yerleri kullanmamaktan dolayı bunların masrafına iştirakten kaçınılamaz. Yani Asansör giderlerinden zemin katta oturuyor diye ödemekten kaçınamaz.
Ancak bunun aksine hükümler yönetim planına konabilir ve böyle bir hüküm de geçerlidir. Çoğunlukla derken bu tür hükümlerin tersine uygulamalardan en çok gözümüze çarpanı ve uygulamada gördüğümüz, bu tür bağımsız kat maliklerinin asansör giderlerinden muaf tutulduğudur. Ama tabi muaf tutulamayan binalar muaf tutulanların belkide binlerce katıdır.
Yeni ysada bunun aksine hüküm yok. Yani aynen ödemeye devam. ( Yönetim planında aksine bir hüküm yoksa.)
"Zemin katta oturanlar yönetim planında aksine hüküm yokosa asansör masraflarını ödemeye devam ederler. Ödememekten kaçınamazlar..." HUKUK GENEL KURULU KARARI* Taraflar KMK. 'nun uygulanmasını kabul ediyorlarsa, asansör giderlerinden sorumlu tutulmaları gerekir.
Dava, apartmanın müşterek giderlerinden olan asansör tamirvebakım masraflarından davalının payına düşen liranın tahsili iste
ğinden ibarettir. Davalı vekili müvekkilinin dairesinin zemin katta olup asansörden yararlanmadığı nedeniyle ve apartman yönetim planının 6 ncı maddesindeki (dükkanlar ve zemin kat ile birinci kat asansör bakım masraflarından ve dükkanlar aynca kalorifer masraflan ile merdiven elektrik sarfiyatından muaftır) hükmüne dayanarak davanın reddini savunmuştur.
Mahalli mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar, davalı vekilinin temyizi üzerine bozulmuş ise de mahkeme önceki kararda direnmiş, direnme kararı yine davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunda incelenen tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandığı gerektirici nedenlere ve özellikle 28.2.1988 '" günlü oturumda yönetim planının bütün kat malikleri tarafından imza edilmemiş ve binaenaleyh geçerli bir yönetim planının varlığından söz edilemeyeceğinin taraflarca beyan edilmiş olmasına ve 12.6.1968 tarihli oturumda olayda 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun tatbikinin davalı tarafça kabul edilmiş bulunmasına ve 634 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin (kat maliklerinden her biri, anagayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım, korunma ve onarım giderleriyle yönetici aylığı ve kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ücretleri gibi diğer giderlere ve ortak tesislerle işletme giderlerine "ve giderler için toplanacak avansa, kendi arsa payı oranında katılmakla yükümlü olup başka türlü anlaşma olmadıkça, ortak yer veya tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçerek veya kendi bağımsız bölümünün durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığını ileri sürmek suretiyle bu gider ve avans payını ödemekten kaçınamaz) hükmüne göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle direnme kararının onanması gerekir.
Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerle onanmasına ... (Y. HGK., 20.12.1972, E. 1969/5-1243, K. 1972/1494.)