Katmulkiyeti

Sorunuzla İlgili Cevaba Ulaşmak İçin

Sayın Üyelerimiz, 
Biraz sonra soracağınız sorulara benzer bir çok soru www.KatMulkiyeti.Com içinde yanıtlanmış olabilir.
Lütfen beklememeniz adına sorunuz ile ilgili daha önce verilen cevaplar arasında küçük bir araştırma yapınız.
Arama sayfasına ulaşmak için ! BURAYA , ASAGIDAKI LINKE veya RESME TIKLAYINIZ !!! 
http://katmulkiyeti.com/index.php?action=search

"Kelime(ler)" : bölümüne sorunuz ile ilgili en fazla 1-2 kelime yazınız. Çıkan sonuçları inceleyiniz , sorunuzu bulamaz iseniz aynı konu içinde sorunuzu sorabilirsiniz.


Arama Sayfasına Ulaşmak İçin Tıklayınız!

"Arama Sayfasına Ulaşmak İçin Resme Tıklayınız!"

GAYRİMENKULLERİN ORTAK KULLANIM ALANLARININ KİRAYA VERİLMESİ HALİNDE ELDE EDİLEN

Başlatan Ozan ÖZEN - KatMulkiyeti.Com, Şubat 28, 2008, 03:09:41 ÖS

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

GAYRİMENKULLERİN ORTAK KULLANIM ALANLARININ KİRAYA VERİLMESİ HALİNDE ELDE EDİLEN GELİRİN BEYANI

Yaklaşım Dergisinden Alınmıştır.

Yazar:Fatih GÜNDÜZ(*)

           N. Fatih HAŞLAK(**)

E-Yaklaşım / MART 2008 / Sayı: 56



I- GİRİŞ

Binaların ortak kullanım alanlarının kiraya verilmesi yaygın olarak kullanılan bir reklam türüdür. Binaların ortak kullanım alanları bazen bir GSM şirketine baz istasyonu kurulum alanı veya herhangi bir şirketin reklamını yapmak maksadıyla kiralanabilmektedir.

Baz istasyonlarının kurulum alanları ise bilindiği üzere çoğunlukla binalar olmakla beraber, arsa veya araziler gibi boş alanlar da olabilmektedir. Söz konusu kurulum alanlarının GSM operatörlerine kiraya verilmesi veya ortak kullanım alanlarının herhangi bir şirkete kiralanması hizmetinden elde edilen gelir ise mahiyeti itibariyle Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde vergilendirilmesi gereken gelir unsurlarından birisi olarak sayılan gayrimenkul sermaye iradı kapsamına girmektedir. Nitekim Danıştay 3. Dairesi’nin bir Kararı([1]) da bu yöndedir.

Baz istasyonlarının kurulduğu alanların ve herhangi bir şirkete reklam amacıyla kiraya verilmesi hizmetinden elde edilen gelirin vergilendirilmesiyle ilgili esaslara ve bazı özellikli durumlara yönelik görüş ve değerlendirmelerimizi içeren bu çalışmamızın konuya ilişkin kapsamlı açıklamaları içeren bölümlerine aşağıda değinilmiştir.

II- MEVZUATDA YER ALAN DÜZENLEMELER IŞIGINDA YAPILAN ARAŞTIRMA VE DEGERLENDİRME

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 4. maddesinde apartmanların ortak kullanım yerlerinin neler olduğu belirtilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre, apartmanların ana duvarları, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarları, çatıları, genel dam terasları, avluları ortak alanlardandır. Aynı Kanun’un 16. maddesine göre ise kat maliklerinin, ana gayrimenkulün bütün ortak yerlerine arsa payları oranında müşterek mülkiyet hükümlerine göre malik olacağı belirtilmiştir. Kat mülkiyeti, arsa payı ve ana gayrimenkuldeki ortak yerlerle bağlantılı özel bir mülkiyettir (KMK md. 3/1). Dolayısıyla binaların ortak mahallerinin sahipleri kat malikleridir.

Öte yandan Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 45. maddesinde; ana yapının dış duvarlarının,çatı veya damının reklam maksadıyla kiralanması gibi önemli yönetim işlemlerinin bütün kat maliklerinin oy birliği ile verecekleri karar üzerine yapılabileceği belirtilmiştir. Bu durumda her bir malikin tek başına hareket ederek bu alanları kiraya vermesi söz konusu olamayacağı gibi, aynı ortak kullanım alanlarının yönetim kurulu tarafından oybirliği olmaksızın kiraya verilmesi mümkün değildir.

Kat Mülkiyeti Kanunu’nun, apartman yöneticilerini kat maliklerinin vekili kabul ettiğini belirten 38. madde hükmü, yönetimlerin yapmış olduğu ortak yerlerin kiraya verilmesi işlemlerinden elde edilen gelirin sahibinin yönetim kurulu olduğunu anlamına gelmez. Tahsil eden kim olursa olsun gelirin asıl sahibi kat malikleridir. Çünkü kat malikleri, ana gayrimenkulün bütün ortak yerlerine arsa payları oranında müşterek mülkiyet hükümlerine göre maliktir (KMK md. 16).

Apartman yönetimlerinin ise gerçek ve tüzel kişilikleri yoktur. Dolayısıyla gerçek ve tüzel kişiliği olmayan apartman yönetimlerinin gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti söz konusu olmadığı gibi ortak alanların kiraya verilmesinden elde edilen gelirin sahipleri de arsa payları oranında kat malikleri olmaktadır (01.06.1999 tarih B.07.0.GEL.0.40/4006-399/22000 sayılı Özelge’de aynı ifadelere yer verilmiştir). Kiralama işinden elde edilen gelirin yönetimce tahsil edilerek apartmanın ortak gider kalemlerinde kullanılması durumu değiştirmeyecektir.

Binaların dış yüzeyleri ve çatıları o binanın mütemmim cüzileri yani tamamlayıcı bölümleridir. Dolayısı ile bu yerlerin kiralanması karşılığında elde edilen irad GVK’nın 70/1. maddesine göre mahiyeti itibariyle gayrimenkul sermaye iradıdır.

Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda elde edilen bu gayrimenkul sermaye iratları dolayısıyla apartman yönetimlerinin gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti söz konusu olmayıp kat maliklerinin GVK’nın 70. maddesine göre vergiye muhatap olacağı açıktır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde; aynı maddede sayılan mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu belirtilmiştir. Arazi, bina, gayrimenkullerin ayrı olarak kiraya verilen mütemmim cüzileri ve teferruatı ise bu madde hükmünde geçen mallar arasında sayılmıştır.

Öte yandan Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinde: “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar” hükmüne yer verilmiş ve aynı maddenin 5/a, b, c bentlerinde:

a- 70. maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında yapılan ödemelerden (2006/11449 sayılı BKK ile 01.01.2007’den itibaren %20)

b- Vakıflar (Mazbut vakıflar hariç) ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden, (2006/11449 sayılı BKK ile 01.01.2007’ den itibaren %20)

c- Kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden, (2006/11449 sayılı BKK ile 01.01.2007’den itibaren %20)  vergi tevkifatı yapılır denmektedir.

Dolayısıyla şahsi mal varlığı kapsamına giren gayrimenkuller yönünden GSM şirketlerinin baz istasyonu kurmak üzere kiraladıkları çatı veya yan duvarlar gibi bina mütemmim cüzileri için apartman yönetimine veya mal sahibine ödemeyi yaptıkları sırada nakden veya hesaben ödedikleri bu kira bedelleri üzerinden GVK 94/5-a maddesine göre tevkifat yapmaları gerekmektedir.

Öte yandan apartmanlara ait ortak kullanıma mahsus alanların baz istasyonu kurulması için GSM operatörü şirketlere kiraya verilmesi veya reklam amacıyla başka bir şirkete kiraya verilmesi sebebiyle elde edilen gelirin vergilendirilmesinde kat maliklerine ait olan bağımsız bölümlerin durumu özellik arz etmekte ve bu iratların vergilendirilmesinde mülkiyete konu yapıların durumuna göre aşağıda belirtilen farklı durumlar ortaya çıkabilmektedir.

A- KAT MALİKİ GERÇEK KİŞİYSE VE GAYRİMENKULÜ ÖZEL MÜLKİYETİNE DAHİL OLMASI DURUMUNDA

Bir iktisadi işletmeye dahil olma vasfı taşımayan bu taşınmazdan elde edilen kira geliri GVK’nın 70. maddesine göre mahiyeti itibarıyla gayrimenkul sermaye iradıdır ve malikin payına isabet eden brüt kira ödemelerinden kiracı durumunda olan GSM şirketlerinin, GVK’nın 94/5-a maddesi gereğince gelir vergisi stopajı yapmaları ilgili vergi dairesine beyan etmeleri gerekir.

Bağımsız bölüm sahipleri ise tevkif yoluyla vergilendirilmiş bu kira gelirleri için, paylarına düşen brüt kira gelirinin (GVK’nın 86/1-d maddesinde belirtildiği üzere) Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yazılı tarifenin birinci ve ikinci dilimleri toplamının yarısını aşmaması halinde kira gelirinden yapılan tevkifatın nihai vergi olması dolayısıyla bu kira geliri için yıllık beyanname vermeyecekler, diğer gelirler için beyanname verilmesi söz konusu ise tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirilen kira gelirini beyannamelerine dahil etmeyeceklerdir.

Öte yandan bağımsız bölüm sahipleri, tevkif yoluyla vergilendirilmiş bu kira gelirleri için, paylarına düşen brüt kira gelirinin (GVK’nın 86/1-d maddesinde belirtildiği üzere) Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yazılı tarifenin birinci ve ikinci dilimleri toplamının yarısını aşması halinde;  kira gelirinden paylarına düşen brüt tutarın tamamı için beyanname verecekler ve daha önce paylarına isabet eden brüt kira gelirinden yapılan kesinti tutarını çıkacak olan vergiden mahsup edeceklerdir.

Tevkifata tabi olan ve olmayan gayrimenkul sermaye iratlarının bir arada elde edilmesi halinde ise beyan sınırının tespitinde bu gelirlerin brüt tutarlarının toplamı dikkate alınacaktır.

Malikin sahip olduğu bağımsız bölümün iktisadi işletmeye dahil olmaması sebebiyle kiralama faaliyetinden elde edilen gelir KDVK’nın 17/4-d maddesi gereğince KDV’den istisnadır.

B- GERÇEK KİŞİ KAT MALİKİNİN TAŞINMAZI TİCARİ İŞLETMESİNE KAYITLI İSE

Söz konusu gelir mahiyeti itibarıyla GMSİ olsa da elde edilen kira geliri ticari kazanç olarak değerlendirilmesi gereken bir kazanç olacaktır. Burada bir sorun yoktur. Çünkü GVK’nın 70. maddesinin ikinci fıkrasında, aynı kanunun 70. maddesinde yazılı mal ve hakların ticari veya zirai bir işletmeye dahil olması halinde bunların iratlarının ticari veya zirai kazancın tespitine müteallik hükümlere göre hesaplanacağı belirtilmektedir. Sorun kaynağı ise; bahsi geçen kira gelirlerinin elde eden açısından ticari kazanç olması durumunda bu kira ödemelerinden gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağıdır.

Burada öncelikle, gelir idaresinin halen geçerliliğini koruyan görüşünün, bu tür kira gelirlerinin ticari kazanç niteliğinde olması halinde bahse konu kira ödemelerinden tevkifat yapılmayacağı yönünde olduğunu belirterek, konu hakkındaki idarenin ve bizim görüşlerimizi açıklamak istiyoruz.

İktisadi işletmeye dahil olan gayrı menkullerden elde edilen kira gelirlerine ilişkin açıklamalarımıza geçmeden önce iktisadi işletmeye dahil olma konusundan ne anlaşılması gerektiği yönünde kısa bir açıklama yapmak yerinde olacaktır.

Bilindiği üzere kurumlarda ve bilanço esasına tabi işletmelerde bilançonun aktifine kayıtlı gayri menkuller iktisadi işletmeye dahil sayılmaktadır. Ferdi teşebbüslerde ise VUK’un 187. maddesinde açıklandığı üzere mükellefin sahip olduğu; fabrika, ambar, atölye, dükkan, mağaza ve araziden işletmede kısmen veya tamamen kullanılanlarla, oda oda veya kısım kısım kullanılabilen binalarla ev ve apartmanlardan yarısından fazlası işletmede kullanılanların envantere dahil edilmesi gerekmekte, dolayısıyla bu tür gayri menkuller de iktisadi işletmeye dahil kabul edilmektedir. İşletme hesabı esasına tabi ferdi işletmeler veya adi ortaklıklarda işletmeye dahil olan mal ve haklar işletmenin faaliyeti ile doğrudan ilgili olanlardır. İşletme faaliyeti ile ilgili olmayan mal ve hakların iktisadi işletmeye dahil olması Vergi Usul Kanunu ve Gelir Vergisi Kanunu hükümleri çerçevesinde mümkün bulunmamaktadır.

1- Gelir İdaresinin Görüşü

Gelir idaresinin, 90 numaralı gelir vergisi genel tebliğinin 2- B-1 bölümünde ve 128 numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin Xa-4. bölümünde açıklanan konu hakkındaki görüşleri; GVK’nın 94. maddesi gereğince kira ödemelerinden yapılacak tevkifatın gerçek kişilerin gayrimenkul sermaye iratlarına ilişkin olarak gelir vergisine mahsuben yapılacağı diğer taraftan herhangi bir işletmenin aktifinde kayıtlı gayrimenkul ve hakların kiraya verilmesi karşılığında elde edilen gelir, Gelir Vergisi Kanunu yönünden ticari kazanç olarak kabul edildiğinden, gayrimenkul sermaye iradı niteliğinde olmayan bu tür ödemelerden tevkifat yapılmayacağı ve GVK’nın 70. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “iktisadi işletmelere dahil olan gayrimenkul ve hakların kiraya verilmesi karşılığında elde edilen gelirin ticari kazancın tespitine yönelik hükümlere göre hesaplanacağı” yolundaki hükmü, bunların ticari kazanç gibi hesaplanmakla beraber, gayrimenkul sermaye iradı sayılarak vergilendirilecekleri gibi çelişik bir manada anlamanın mümkün olmadığı yönündedir.

Yukarıda değinilen açıklamalardan da anlaşıldığı üzere gelir idaresi; GVK’nın 94/5-a maddesinde geçen “70. madde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemeler” ifadesini, elde edilen gelirinin türüne yönelik bir atıf olarak değerlendirmekte ve bu tür kira ödemelerinin kira gelirini elde eden açısından gayrimenkul sermaye iradı niteliğinde olması halinde stopaja tabi olacağı, öte yandan bu kira gelirlerinin elde eden açısından ticari kazanç niteliğinde olması halinde söz konusu kira gelirlerinden stopaj yapılmayacağı şeklinde yorumlamaktadır.

2- Konu Hakkındaki Görüşümüz

GVK’nın 94. maddesinin 5/a bendinde, GVK’nın 70. maddesinde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı belirtilmiştir.

Bent hükmünden; stopajın yapılması olayının, belirlenmiş bir gelir türünün elde edilmesine değil, belirlenmiş bir ödemenin yapılmış olması şartına bağlandığı açıkça anlaşılmaktadır. GVK’nın 70. maddesine yapılan atıf gelirin türü yönünden değil, kiralamaya konu olabilecek mal ve hakları belirlemek içindir. Yani GVK’nın 94. maddesinin 5/a bendinde, aynı Kanun’un 70. maddesine yapılan bu atfın gelirin türünü (Gayrimenkul Semaye İradı) belirlemek için yapıldığını düşünmek doğru bir yaklaşım olmayacaktır.

Özetle, GVK’nın 94/5. maddesinin “a” alt bendinde hiçbir şekilde gelir türüne atıf yapılmamakta, yalnızca stopajın ne tür mal ve hakların kiralanması karşılığında yapılacağını belirlemek için GVK’nın 70. maddesine gönderme yapılmaktadır.

GVK’nın 94/5-a madde metninden anlaşılacağı üzere kiracıların stopaj mükellefiyeti belirli işlemlere ve ödemelere yönelik olup, kiraya verenin elde ettiği gelirin mahiyeti önem arz etmemektedir.

GVK’nın 70. maddesinin 2. fıkrasında yer alan; söz konusu mallar ve haklar ticari bir işletmeye dahil bulunduğu takdirde bunların iratlarının ticari kazancın tespitine ilişkin hükümlere göre hesaplanacağını öngören hüküm, ancak 70. maddede belirtilen mal ve hakları kiraya verenler açısından kazancın tespitinde dikkate alınacak bir hususa işaret etmekte olup, bu geliri sağlayan 94. maddede sayılan kiracılar için getirilmiş olan tevkifat sorumluluğunu değiştiren veya kaldıran bir niteliğe sahip bulunmamaktadır.

Zira kiracının kira bedelini öderken bu ödemenin kiraya veren için gayrimenkul sermaye iradı mı yoksa ticari kazanç mı olacağı yönünde bir araştırma yapması ve özellikle çok katlı ve farklı mülkiyet durumlarının bir arada olduğu binalarda tevkifatı ona göre hesaplaması uygulamada önemli güçlüklerle karşılaşılmasına sebep olacaktır. Şöyleki; kiracı öncelikle ortak kullanım alanını kiraladığı binanın kaç bağımsız bölümden oluştuğunu araştıracak sonra bu bağımsız bölümlerden kaçının gerçek, kaçının tüzel kişiye ait olduğunu belirleyecek daha sonra bu bağımsız bölümlerden kaçının şahsi mal varlığına, kaçının işletmeye dahil olma vasfı olduğunu saptayacak ve bununla da yetinmeyip karşı taraftan bu durumu belgelendirmesini isteyecek belki mal sahibinin başka bir şehirde ikamet etmesinden dolayı irtibatta güçlük çekilebilecek ve daha sayılabilecek sebepler yüzünden önemli güçlüklerle karşılaşılabilinecektir.

Açıklanan bu nedenlerden dolayı kanaatimizce, ticari bir işletmeye dahil de olsa (94. maddenin ilk fıkrasında kurumlar vergisinden mahsuptan bahsedilmediği için kurumlar vergisi mükellefi olan kurumlar hariç olmak üzere) GVK’nın 70. maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemi karşılığında, GVK’nın 94. maddesinde  yazılı olup kiracı durumunda olan kişi ve kurumlar tarafından nakden veya hesaben kira ödemesi yapılırken gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekmektedir. Kiraya verenin elde ettiği gelirin türü,  yani gayrimenkul sermaye iradı veya ticari kazanç olması stopaj mükellefiyeti açısından önem arz etmemektedir. Bizce burada önemli olan, ödemeyi yapanın 94. maddenin 1. fıkrasında sayılanlardan olup olmadığı ve yapılan ödemenin 70. maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında yapılıp yapılmadığıdır.

Nitekim Danıştay 4. Dairesi’nin bir Kararı([2])’nda da, benzer gerekçelerle ticari bir işletmeye dahil olan gayri menkulün kiralanması işleminin bu geliri sağlayan kişi durumunda bulunan kiracı için öngörülmüş olan tevkifat sorumluluğunu değiştiren bir niteliğe sahip bulunmadığı belirtilmiştir.

Konuyla ilgili görüşümüz bu şekilde olmakla beraber, idare henüz konu hakkındaki görüşünü değiştiren bir düzenleme getirmediğinden, idarenin uygulaması esas alınacaktır. Yani gerçek kişi kat malikinin gayrimenkulü ticari işletmesine kayıtlı ise bu gelir ticari kazanç olacağından bahse konu kazancın ticari kazançla ilgili esaslara göre hesaplanması ve vergilendirilmesi gerekir. Dolayısıyla kiracı şirketin ticari kazanç niteliğinde olan bu kira ödemelerinden stopaj yapmaması, ticari işletme sahibi tarafından da bu kira geliri için KDV hesaplanarak fatura düzenlenmesi gerekir.

C- KAT MALİKİNİN TÜZEL KİŞİLİGE SAHİP İŞLETME OLMASI DURUMUNDA

94. maddede kurumlar vergisinden mahsuptan bahsedilmediğinden dolayı, kiracıların yaptıkları kira ödemelerinden stopaj yapmaları söz konusu değildir.(Eğer 94. maddenin ilk fıkrasında kurumlar vergisinden de mahuptan bahsedilseydi yukarıda konu hakkında değinmiş olduğumuz görüşümüzün burada da geçerli olması gerektiğini söyleyebilirdik). Kurumlar vergisi mükellefi olan şirketlerin söz konusu kira gelirleri için KDV hesaplamak suretiyle belge düzenlemesi gerekmektedir. Kazancın kurum kazancına dahil edileceği tabiidir.

D- DEVLETE, ÖZEL İDARELERE, BELEDİYELERE, KÖYLERE AİT GAYRİMENKULLERİN KİRALANMASI KARŞILIGINDA

Anılan kamu kurumlarına yapılan kira ödemelerinden gelir vergisi stopajı yapılmayacaktır (50 Seri Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor Üye ol Veya Giriş Yap Kurumlar Vergisi Genel Tebliği son bölüm).Söz konusu kurumların gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti söz konusu olmadığından kira gelirleri için beyanname vermeleri de söz konusu olmayacaktır. Ancak bu maddede sayılanların iktisadi işletmelerine dahil olan binaların bu işletmelerden kiralanması halinde kurum kazancı söz konusu olduğundan, kira gelirlerinden tevkifat yapılmayacak ancak geliri elde eden iktisadi işletmelerin, elde ettiği kira gelirini kurum kazancı olarak beyan etmeleri ve üzerinden KDV hesaplamak suretiyle fatura düzenlemeleri gerekecektir.

E- DERNEK VE VAKIFLARIN KONUYA İLİŞKİN DURUMLARI

Dernek ve Vakıflar gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyetleri söz konusu olmadığından bunların elde ettikleri kira gelirleri için beyanname vermeleri de söz konusu olmayacaktır. Öte yandan dernek veya vakıfların iktisadi işletmelerine ait olan gayri menkullerin bu işletmelerden kiralanması durumunda dernek veya vakfa ait iktisadi işletmelerin bahse konu kira gelirlerini kurum kazançlarına dahil etmek suretiyle beyan etmeleri gerekecektir. Elde edilen kira gelirleri için belge düzenlenmek suretiyle KDV hesaplanacağı tabiidir.

Yukarıdaki bölümlerde bahsedilen kira ödemelerinin apartman yönetimleri tarafından tahsil edilip apartmanın ortak giderlerinde kullanılması yapılan açıklamalar doğrultusunda vergilendirme yapılmasına engel değildir.

III- SONUÇ

Ortak kullanım alanlarını kiraya veren gayrimenkul sahiplerinin elde ettiği gelirlerin vergilendirilmesiyle ilgili olarak yukarıdaki bölümlerde gerekli açıklamalar yapılmıştır.

Ortak kullanım alanları kiraya verilen binaların gerçek kişi olan kat maliklerinin bu kiralama işinden elde ettikleri kira gelirlerinin ticari kazanç niteliğinde olması durumunda olsa dahi GVK’nın 94/5-a maddesi gereği bu kira ödemelerinden stopaj yapılması yolundaki görüşümüzü burada tekrarlıyoruz. Tabi bu görüşümüzün geçerlilik kazanabilmesi için idarenin, yapacağı bir düzenleme ile konu hakkındaki görüşünü değiştirmesi gerektiğini de belirtmek isteriz.


--------------------------------------------------------------------------------

*          Vergi Denetmeni

**          Vergi Denetmeni

[1]        Dn. 3. D.’nin, 26.10.1998 tarih ve E. 1987/2997. K. 1998/2439 sayılı Kararı.

[2]        Dn. 4. D.’nin, 23.05.1991 tarih ve 1991/1943 numaralı Kararı.


Linkback: GAYRİMENKULLERİN ORTAK KULLANIM ALANLARININ KİRAYA VERİLMESİ HALİNDE ELDE EDİLEN


Forum'da Daha Önce Verilen Cevaplar İle İlgili Küçük Bir Araştırma Yapınız. Özel mesajların kamuya faydası yoktur! Arama için Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor Üye ol Veya Giriş Yap

traffic.gif
  • Gösterim 14,678 
  • Kat Malikleri ve Kat İrtifakı Sahiplerinin Bağımsız Bölüm Ve Ortak Yerler Üzerindeki Haklarına İlişkin Konular
  • 0 Yanıtlar


Paylaş delicious Paylaş digg Paylaş facebook Paylaş furl Paylaş linkedin Paylaş myspace Paylaş reddit Paylaş stumble Paylaş technorati Paylaş twitter Paylaş whatsapp

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Katmulkiyeti.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Katmulkiyeti.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz
sag taraf reklam alanı
sol taraf reklam alanı